6 Ekim 2008 Pazartesi

ÇANAKKALE ŞEHİDLERİNE

ÇANAKKALE ŞEHİDLERİNE

Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,

- Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya -
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,

Ne hayâsızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde - gösterdiği vahşetle "Bu: bir Avrupalı"

Dedirir - yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!

Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer.

Yedi iklîmi cihânın duruyor karşında;
Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!

Çehreler başka, lisanlar, deriler, rengârenk.
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.

Kimi Hindû, kimi Yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani tâûna da züldür bu rezil istîlâ!

Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-u asil,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyla sefil,

Kustu Mehmed'ciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.

Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyet denilen kahpe, hakîkat, yüzsüz.

Sonra mel'undaki tahrîbe müvekkel esbâb,
Öyle müthiş ki: eder her bir mülkü harâb.


Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı:

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.

Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam;
Atılan her lâğımın yaktığı: yüzlerce adam.

Ölüm indirmede. gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...

Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vâdîlere sağnak sağnak.

Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.

Veriyor yangını, durmuş da açık sînelere,
Sürü hâlinde gezerken sayısız tayyâre.

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdîde güler!..

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat imân?

Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrından râm?
Çünkü te'sis-i ilâhî o metîn istihkâm.


Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
Beşerir azmini tevkîf edemez sun'-ı beşer;

Bu göğüslerse Hüdâ'nın ebedî serhaddi;
"O benim sun'-ı bedîim, onu çiğnetme!" dedi.

Âsım'ın nesli... Diyordum ya... Nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek.


Şühedâ gövdesi, baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa dünyâda eğilmez başlar,

Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor;
Bir hilal uğruna, yâ Rab, ne Güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!..
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi...

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni târîhe!" desem, sığmazsın.

Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb.
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.

"Bu, taşındır" diyerek Kâbe'yi diksem başına;
Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ nâmiyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmiyle,

Ebr-i nîsânı açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;

Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,

Türbedârın gibi tâ haşre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebrîz etsem;

Tüllenen mağribi, akşamları, sarsam yarana...
Yine birşey yapabildim diyemem hâtırana.


Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini;
Şarkın en sevgili sultânı Selâhâddîn'i,

Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayrân...
Sen ki, İslâmı kuşatmış, boğuyorken husran;

O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki rûhunla berâber gezer ecrâmı adın;

Sen ki a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât!
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...

Ey şehîd oğlu, şehîd isteme benden makber,
Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.

mehmet akif ersoy

Mustafa kemalim

Mustafa kemalim
Selanik’te doğan güneşsin
İstiklal yoluna sensin
Anafartalar’dan köklü çınarsın
Yüzüne nur saçan Mustafa kemalim

Türkiye’miz için ömür verdiği ey paşam
Hürriyet yolu açan ey başkomutanım
Cumhuriyet bekçileriyiz Mustafa kemalim
Söz veriyoruz Mustafa kemalim

Samsunda yaktığın ışığı sonsuza kadar yakacağız
Senin kurduğun istiklal yoluna yürüyeceğiz
Bize emanet ettiğin bu vatanı sonsuza kadar yaşatacağız
Söz veriyoruz Mustafa kemalim

Ankara’da yatıyor ey yiğit kahraman
Türk milleti ağlıyor sana Mustafa kemalim
Senin yerin dolmuyor ey paşam
Seni özledik Mustafa kemalim

Süleyman çavuşoğlu

Sevgilim yanına gitsem

Sevgilim yanına gitsem
Medine’de gülün kokusu alsam
Medine’de bülbülün sesi dinlesem
Muhammedimin nurlu yüzü görsem
Sevgilim yanına gitsem

Mevla’m ihsan et
Bitsin bu hasret
İki cihanın güneşi muhammete
Sevgilim yanına gitsem

Yalvardım hüdaya
Bir hayalım var dünyada
Nurların nuru mustafaya
Sevgilim yanına gitsem

Seni için kalbim yanıp kavuruyor
Rüzgâr esip sola sağa savuruyor
Bu can tende senin için eriyor
Sevgilim yanına gitsem

Süleyman çavuşoğlu

ALLAHA isyan etmedim

ALLAHA isyan etmedim
Kuşlar gibi özgürce uçmadım
Çitalar gibi koşmadım
İnsanlar gibi yürümedim
Ama ALLAHA isyan etmedim

Dertlerim içim ağladım
Kendime kızdım sonra barıştım
Başa gelen başta kalmaz dedim
Ama ALLAHA isyan etmedim

Sakat diyorlar çok kızıyorum
Özürlü diyorlar çileden çıkıyorum
Önyargılı oluyorlar öfkeleniyorum
Ama ALLAHA isyan etmedim

Şükür demek biliyorum
Bunun hayrı var diliyorum
Her şeyin beteri diliyorum
Ama ALLAHA isyan etmedim

Süleyman çavuşoğlu

5 Ekim 2008 Pazar

Canım babam

Canım babam
Nur yüzlü babam
Yaşlı gözlü babam
Doğru sözlü babam
Canım babam sen çok yaşa

Seninle gurur duyuyorum
Seni çok seviyorum
Babaların babası babaların en iyisi
Canım babam sen çok yaşa

Zorluluklar aştın
Güçlüklere kanat gerdin
Bizleri hep korudun
Canım babam sen çok yaşa

Süleyman çavuşoğlu

Kader

Kader
Gözyaşlarım derya oldu
Kalbim alev alev yandı
Birgun bile gülmedim
Kaderimmiş neyleyim

Hayallarım vardı umutlarım vardı
Okumak adam olmak askere gitmek isterdim
Evlenip çocuklarım olmasını isterdim
Kaderim buymuş neyleyim

Kuşlar özgürce koşuyorlar
Çitalar özgürce koşuyorlar sanki bana nispet yapacasına
Kaplanlar sanki bana alay ediyorlar
Sanki senden fazla özgürüm diyorlar
Kaderim buymuş neyleyim

Kanadı kırık kuşlar gibi başka diyarlar uçmuyorum
Kanadı kırık kuşlar gibi daldan dala konmuyorum
Yaralı çitalar gibi koşmuyorum
Kaderim buymuş neyleyim

Süleyman çavuşoğlu

Muhammedim

Muhammedim

Mekke’de bir güneş doğuyor
Her müminlere ışık veriyor
Bize doğru yolu gösteriyor
Benim güzel muhammedim

Sen ALLAHIN elçisi
Sen islamın ışığı
Sen bizlerin aşığı
Benim güzel muhammedim

Sen yolumuza Işık tut
Sen yüreğimizi aydınlat
Sen kalbimize merhamet ver
Benim güzel muhammedim

Sen ALLAHIN sevgili kulu
Sana kur*an indirdi
Sen bize kur*ana uyun söylendin
Benim güzel muhammedim

Süleyman çavuşoğlu

Millet aşkı

Millet aşkı
Milletlerin en büyüğüdür
İnsanların en neşelidir
Lale gibi güzelidir
Lale gibi renklidir
Tarih yazar millettir
İnsanlar iyilikseverdir
Milletlerin şereflisidir

Çocuklarımız çok sevimlidir
Onurlu milletimizdir
Kabiliyetli insanları var

Senin uğruna canımızı veririz
Evrenin en güzel millettir
Vatan uğruna ölmek için insanlar var
İnsanlar çok güzelidir
Yakut gibi parlaktır
Onurlu savaşan millettir
Rabbine inanan insanlar var
Ulu insanlar var
Milletlerin en köklü milletidir

Süleyman çavuşoğlu

ALLAHIN RESÜLU ZİKR ETMEK

ALLAHIN RESÜLU ZİKR ETMEK
Aşkların en büyüğüdür
Lütfülerin en büyüğüdür
Liderlerin en büyüğüdür
Ahlakın en güzelidir
Her müminlerin aşığıdır
Işıkların en parlağıdır
Nur yüzlüdür

Resullerin resulü
Ey dağlar ona zikret
Seni her müminler zikrediyor
Ümmetler zikrediyor
Laleler ona zikret
Ulu dervişler ona zikret

Melekler ona zikret
Unutma zikret
Her varlıklar ona zikrediyor
Ağaçlar zikrediyor
Mavi gökyüzü zikrediyor
Mevlana zikrediyor
Evren zikrediyor
Taşlar topraklar zikrediyor

Süleyman çavuşoğlu

Millet

Millet
Bu halk şerefle savaştılar
Bu halk şehit olmak için yarıştılar
Bu halk çok çalıştılar
Şanlı Türkler Anadolu Türkleridir

Bu halk ateş gibi sıcaktı
Bu halk gökyüzü gibi renkliydi
Bu halk güneş gibi ışıktı
Şanlı Türkler Türkmenlerdir

Bu halk destan yazar halklarındandır
Bu halk zülüm gören halklardandır
Bu halk en güçlü halklardandır
Şanlı Türkler kazaklardır


Bu halk manas destanı yazan halktır
Bu halk dünyayı yakan halktır
Bu halk dünyayı yıkan halktır
Şanlı Türkler Kırgızlardır


Bu halk Ahmet yesevi torunlardandır
Bu halk ibn-i Sina torunlardandır
Bu halk buhari torunlardandır
Şanlı Türkler Özbeklerdir


Bu halk acılar arasında kalan halktır
Bu halk eziyet gören halktır
Bu halk onurla savaşan bir halktır
Şanlı Türkler Kıbrıs Türkleridir

Bu halk ALLAH için savaştılar
Bu halk Hz Muhammet savaştılar
Bu halk kur*an-kerim savaştılar
Şanlı Türkler Azerilerdir

Süleyman çavuşoğlu

Kardeşlik

Kardeşlik
Artık insanlar ölmesin
Artık silahlar sussun
Artık dram yaşanmasın
Yurtta sulh cihanda sulh

İslam’ın bir hükmü
Hz muhammedin özü
Atatürk’ün sözü
Yurtta sulh cihanda sulh

Savaş ilkel bir şeydir
Savaş fena bir şeydir
Savaş kötü bir şeydir
Yurtta sulh cihanda sulh

Bebekler ağlamasın
Analar eşsiz kalmasın
Bu kavga burada bitsin
Yurtta sulh cihanda sulh

Süleyman çavuşoğlu

4 Ekim 2008 Cumartesi

Engellilerin yaşamı

Engellilerin yaşamı
Biz ALLAHIN yaralı kulları
Biz ALLAHIN dertli kulları
Biz ALLAHIN kadersiz kulları
Engellilerin yaşamı zor

Bizleri hor görmeyin
Bize acı gözle bakmayın
Bizimle alay etmeyin
Engellilerin yaşamı zor

Bize yardım edin
Bize destek olun
Bize sevgi gösterin
Engellilerin yaşamı zor

Biz kanadı kırık kuş gibi
Biz yaralı ceylan gibi
Biz yaralı kurt gibi
Engellilerin yaşamı zor

Süleyman çavuşoğlu

Türk askeri geliyor

Türk askeri geliyor

Çinliler korkun hırslı Türk geliyor
Çinliler korkun akıllı Türk geliyor
Çinliler korkun güçlü Türk geliyor
Bu asker teomanın askeridir

Bizanslılar korkun yiğit Türk geliyor
Bizanslılar korkun cesur Türk geliyor
Bizanslılar korkun onurlu Türk geliyor
Bu asker fatih sultan mehmedin askeridir

Yunanlılar korkun şerefli Türk geliyor
Yunanlılar korkun inançlı Türk geliyor
Yunanlılar korkun şanlı Türk geliyor
Bu asker Mustafa kemalin askeridir

Süleyman çavuşoğlu

Milletim sinirli

Milletim sinirli
Ekonomi beter
Hayat pahalığı yeter
Zamlar artık yeter
Milletim sinirli

Memurların karnı aç
İşçilerin karnı aç
Emeklilerin karnı aç
Milletim sinirli

Cumhurbaşkanım onları duy
Başbakanım onları duy
Milletvekillerim onları duy
Milletim sinirli

Yoksulluk beterdir
Yolsuzluk bir beladır
Hırsızlık bin beladır

Süleyman çavuşoğlu

Çevre

Çevre
Bitkiler yetişsin
Hayvanlar yaşasın
Gökyüzü mavi kalsın
Çevre korunsun

Sarı laleler açar
Kuşlar havada uçar
Rüzgâr sesi duyulur
Çevre korunsun

ALLAHIN bir hükmü
Hz Süleyman’ın özü
Hz muhammedin sözü
Çevre korunsun

Ağaç kesmek bir günahtır
Çevre kirletmek bir günahtır
Hayvan öldürmek bir günahtır
Çevre korunsun

Süleyman çavuşoğlu

Mübarek peygamber

Mübarek peygamber
ALLAHIN elçidir
Karanlığın ışığıdır
Müminlerin aşığıdır
Nur Muhammet Mustafa

Sen nur yüzlü Muhammet
Sen doğru sözlü can Ahmet
Sen temiz kalpli Mustafa
Nur Muhammet Mustafa

Peygamberlerin en büyüğüdür
Peygamberlerin en merhametlisidir
Peygamberlerin en cömertlisidir
Nur Muhammet Mustafa

Süleyman çavuşoğlu

Konya’m

Konya’m
Kainatin güzel şehri Konya’m
Yeşiller arasında konyam
Güzel insanları var
Güzel Konyam

Hoşgörünün simgesidir
Sevginin simgesidir
Aşkın simgesidir
Güzel konyam

Hz mevlanasıyla ünlüdür
Camileriyle ünlüdür
Etli ekmeğiyle ünlüdür
Güzel konyam

Yeşiller ülkesi şirin konyam
Gez konyayı gör dünyayı
Güzel konyam

Süleyman çavuşoğlu

Babam

Babam
Evinin direğidir
Mutluğun simgesidir
Yuvanın neşesidir
Nur tanem

Sen acılarıyla boğulan adamsın
Sen sevinçlerınle çoşan adamsın
Sen cennet kokulusun
Nar tanem

Senin uğruna canımızı veririz canım babam
Babaların en iyisi
Babaların en sevimlisi
Bir tanem

Süleyman çavuşoğlu

Annem

Annem
Sen bizi dokuz ay karnında taşıdın
Sen bizi kötülüklerden korudun
Sen cennetliksin
Bir tanem

Yuvanın güneşi
Yuvanın neşesi
Yuvanın ateşi
Nur tanem

Senin uğruna canımızı veririz canım
Annelerin en iyisi
Annelerin en güzeli
Nar tanem

süleyman çavuşoğlu

Mekke

Mekke
Barışın doğduğu yer mekkedir
Sevginin anahtarı mekkedir
Bu mübarek şehirde

Adaletin doğduğu mekkedir
Mutluğunun kıblesidir
Kalbler mekkede birleşir
Bu mübarek şehirde

Hak dini doğduğu yer mekkedir
Kötülerin arasında temiz yerdir
Bu mübarek şehirde

Süleyman çavuşoğlu

Şanlı bayrağım

Şanlı bayrağım
Yükseklerde bayrak var
Bayrak rengini kanımızdan aldı
Şanlı bayrağım

Senin uğruna şehit oluruz
Sokakların her köşesinde dalgalanıyor
Bu bayrak bizim
Şanlı bayrağım

Yüreklerimizde bayrak var
Bayrağımdan üstün yok
Gökyüzünün ay-yıldızlı bayrağı
Şanlı bayrağım

Senin uğruna dünyayı yakarım
Cumhuriyetin simgesi bayrağım
Şanlı bayrağım

Süleyman çavuşoğlu

Atam

Atam

selanikte doğdun güneş gibi
Dine ve vatana kalbinle bağladın
Sen bizi düşmanlardan kurtardın
Yüce atam

Nur yüzlü
Doğru sözlü
Temiz kalpli
Yüce atam

Cumhuriyetin kurucusudur
Milletin koruyucudur
Önderlerin en büyüğüdür
Yüce atam

Süleyman çavuşoğlu

Türkiye’m

Türkiye’m

Kâinatın güzel ülkesi türkiyem
Yurda ay-yıldızın ışığı parlayacak
Yüksek dağlar var
Pek çok göller var
Güzel türkiyem

İçinde çeşitli iklimler var
İçinde çeşitli insanlar var
İçinde çeşitli dinler var
Hepimiz kardeşiz
Güzel türkyem

Edirne’den hakkariye bu vatanın dört köşesi cennettir
Bu vatana kalbimizle bağlıyız
Bayrak uğruna şehit oluruz
Güzel türkiyem

Süleyman çavuşoğlu

Şanlı Türk milleti

Şanlı Türk milleti

Orta Asya da geldi
Pek çok devletler kurdu
Tüm savaşlarda zafer vardı
Şanlı Türk milleti

Can veririz
Kan veririz
Şan veririz
Şanlı Türk Milleti

Su gibi aziz
Ağaç gibi köklü
Kaya gibi sert
Şanlı Türk milleti

Düşman ordularında çöktük
Kaleler yıktık
Kanlarımız döktük
Şanlı Türk milleti

Süleyman çavuşoğlu